
Son yıllarda yatırım dünyasında yaşanan dönüşüm, özellikle altın sertifikaları, kıymetli maden ETF’leri ve benzeri dijital varlıklar üzerinden yapılan işlemleri öne çıkardı. Bu araçlar yatırımcılara hız, likidite ve kolay erişim gibi avantajlar sunsa da yüksek volatilite, piyasa manipülasyonları ve karşı taraf riski gibi endişeleri de beraberinde getirdi.
Fiziki varlıklara yöneliş ise yatırımcının sadece kazanç değil güvenlik de aradığının bir göstergesi oldu. Bu noktada, değerli madenlerin ve önemli belgelerin güvenli biçimde saklanabileceği kiralık kasalar yeniden önemini artırdı.
Bu yazıda da yatırımcılar için kasa kiralama süreçlerini ve maliyetlerini ele alacak, kasa kiralamanın avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaya çalışacağız.
Kiralık kasa nedir?
Kiralık kasa, bankalar veya güvenlik hizmeti sunan özel kuruluşlar tarafından müşterilerin, değerli varlıklarını (kıymetli metaller, nakit, önemli belgeler, mücevher vb.) emniyetli bir ortamda muhafaza edebilmeleri için tahsis edilen alanlardır.
Türkiye’de en yaygın kiralık kasa hizmeti bankalar tarafından verilmektedir. Müşteriler, şubesinden temin ettiği sözleşme ve kimlik belgeleriyle farklı boyut ve seçeneklerdeki kasalara başvurabilmektedir.
Nasıl kiralık kasa sahibi olunur?
Kiralık kasa sahibi olma süreci ise öncelikle ihtiyaçlara en uygun finans kuruluşunu veya özel güvenlik firmasını belirlemekle başlamaktadır. Tercih edilen kurumun web sitesinden veya şubesinden başvuru formu temin edilerek, nüfus cüzdanı veya pasaport fotokopisi, ikametgâh belgesi ve bazı durumlarda gelir ya da varlık beyanı gibi belgeler hazırlanmalıdır. Başvuru formu ile birlikte bu belgeleri teslim ettikten sonra kuruluşun sunduğu kira sözleşmesi dikkatle incelenip onaylanmalıdır. Sözleşme onayının ardından ise genellikle bir kira depozitosu ve yıllık kira bedeli peşin olarak ödenmektedir. Ödeme işlemi tamamlandığında da tahsis edilen kasanın anahtarı veya şifre kodu teslim alınarak, kasa kullanımına başlanabilmektedir. Ek erişim izni tanımak isteyen kişiler ise ortak kullanıcıları da sözleşmeye ekleterek, kasaya ulaşım imkanlarını artırabilmektedir. Kira süresi sona erdiğinde ise bireyler sözleşmeyi yenilemeyi tercih edebilmekte ya da kasayı boşaltarak iade sürecini tamamlayabilmektedir.
Kiralık kasa seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Kiralık kasa seçiminde dikkat edilmesi gereken faktörler arasında ise güvenlik, erişim kolaylığı, kasa boyutu ve maliyet seçenekleri yer almaktadır.
Buna göre yüksek dayanıklılık ve uluslararası sertifikasyonlara sahip kasalar; yangın, su baskını ve hırsızlığa karşı belirlenmiş standartları karşılayarak yatırımcının değerli varlıklarını korumaktadır. Bu sebeple bireyler, sözleşmede bankanın sağladığı güvenlik önlemlerini ve acil durum prosedürlerini dikkatlice incelemelidir.
Kiralık kasa seçiminde bir diğer önemli faktör ise erişim kolaylığıdır. Özellikle acil durumlarda veya sıkça girip çıkılması gereken zamanlarda, eve ya da iş yerine yakın bir banka şubesi veya özel kasa merkezi seçmek ciddi avantaj sağlamaktadır. Bu sebeple bireyler kiralık kasa seçiminde bankanın çalışma saatlerini, şubeye erişimlerinin kolaylığını sorgulamalıdır.
Kasa boyutu da seçim sürecinde göz önünde bulundurulması gereken unsurlar arasında yer almaktadır. Buna göre saklanacak değerli eşyaların miktarı ve boyutuna uygun bir kasa seçimi, gereksiz maliyetlerin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda bireyler, kişisel ihtiyaçlarını doğru analiz ederek bankaların sunduğu küçük, orta ve büyük boy kasa seçeneklerini değerlendirmelidir.
Maliyetleri doğrudan etkileyen kasa boyutunun yanında depozito ücretleri ve ek hizmetler başlıkları da bireylerin maliyetleri üzerinde belirleyici olmaktadır. Bu kapsamda kasa seçimi yapmadan önce yıllık kira ücretinin yanında anahtar kaybı ve depozito ücretleri de iyi araştırılmalıdır.
Kiralık kasa hangi amaçlarla kullanılır?
Kiralık kasaların kullanım amaçları ise kişiden kişiye farklılık gösterse de genellikle kıymetli varlıkların saklanmasını içermektedir. Buna göre özellikle fiziki altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerini portföyünde bulunduran yatırımcılar, fiziki saklamanın yol açtığı hırsızlık gibi riskleri engellemek amacıyla genellikle kiralık kasalara yönelmektedir.
Bunun yanı sıra, kripto varlıkların özel anahtarlarını kağıda aktarıp fiziksel ortamda saklamak isteyen yatırımcılar da kiralık kasaları kullanabilmektedir. Şirket ortaklık sözleşmeleri, patent dokümanları, sanat eserleri sertifikaları ve nadir bulunan koleksiyon parçaları gibi telafisi zor dokümanlar da yine banka kasalarında saklananlar arasındadır.
Son araştırmalar da kiralık kasa kullanıcılarının %45'inin değerli maden yatırımcısı, %30'unun önemli evrak saklama ihtiyacı olanlar, %15'inin koleksiyonerler ve %10'unun diğer nedenlerle kasa kiraladığını göstermektedir.
Bankalardaki kiralık kasaya neler konulmaz?
Kiralık kasalarda güvenlik ve yasal düzenlemeler nedeniyle belirli eşyaların muhafazasına ise izin verilmemektedir. Buna göre yanıcı, patlayıcı veya çabuk bozulabilen maddelerin yanı sıra gıda ürünleri gibi çürüyebilecek içerikler kasaya konulamamaktadır. Ayrıca, tabanca ve benzeri ateşli silahlar da kiralık kasalarda saklanamamaktadır.
Kiralık kasanın devredilmesi veya başkasına kiralanması da kanunen suç sayılmaktadır. Buna göre sözleşme süresi boyunca kasaya yalnızca ilgili varlık sahibi ya da daha önce erişim izni almış kişiler erişebilmektedir.
Kiralık kasa sahibinin ölmüş olduğu durumda ise kiralık kasanın açılması (eğer mirasçıların da böyle bir kasanın varlığından haberleri var ise) mirasçıların talebi ile olmaktadır.
2025 yılı kiralık kasa ücretleri
Kiralık kasaların yıllık kira bedelleri ise kasa boyutu, şube lokasyonu ve hizmet sağlayıcının tercihine göre geniş bir skalada değişiklik göstermektedir. Bankalar genellikle en küçük kasalar için yıllık 2 bin TL’den başlayan ücretler talep etmektedir. Bu ücretlerin bankaya ve kasa boyutuna göre değişiklik gösterdiği görülmektedir.
Bankaların kiralık kasa ücretlendirmesinde özellikle müşteri profili ve şube lokasyonu önemli rol oynamaktadır. Bu kapsamda güncel tutarlara ulaşmak için bankaların şubeleriyle iletişime geçilmesi gerekmektedir.
Bankaların kendi internet sitelerinde paylaştıkları kiralama ücretlerine ilişkin son rakamlar ise şöyle sıralanmaktadır:
Kiralık kasanın dezavantajları
Kiralık kasaların dezavantajları incelendiğinde ise yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere yüksek maliyetler ilk sırada yer almaktadır. Buna göre yıllık kira bedeli ve depozitolar düşük tutarda birikim sahibi yatırımcılar için yüksek bir ek yük oluşturabilmektedir. Özellikle yatırımcının portföydeki fiziki varlık tutarı nispeten düşükse kasa maliyeti çoğu zaman sağlanan faydanın üzerine çıkmaktadır.
Öte yandan banka kasalarında erişim genellikle mesai saatleriyle sınırlı olduğundan acil veya mesai dışı durumlarda kasa içindeki varlıklara ulaşmak zorlaşmaktadır. Bazı firmaların 7/24 hizmeti bir avantaj olsa da bu hizmetler genellikle standart banka kasalarından daha pahalıdır.
Kiralık kasaların bir diğer dezavantajı ise bu kasalarda tutulan varlıkların icra takibi ile karşı karşıya kalabilme riskidir. Buna göre alacaklı kişinin avukatının icra yolu ile kasaya el konulması için dava açması halinde ilgili davanın sonucuna göre bu kasadaki varlıklardan alacak tahsilatı yapılabilir.
Kiralık kasa ücretinin ödenmemesi halinde de banka öncelikle aldığı depozito ücretine el koyabilir ardından ise noter huzurunda kasayı açmayı tercih edebilir.
Kiralık kasa kullanıcıları, kasanın içine konulan eşyaların değer ve miktarından, değerinin azalmasından, hasara uğramasından da bankanın sorumlu olmadığını kabul etmektedir. Buna göre banka, terör olayları ve yangın, sel, deprem gibi doğal afetler sonucu kasanın uğrayabileceği zararlardan sorumlu değildir.
Kiralık kasanın avantajları
Kiralık kasaların en önemli avantajı ise yatırımcının sahip olduğu fiziki varlıkları toplu taşıma, ev ya da iş yeri gibi daha az güvenlikli ortamlardan çıkarıp, yüksek koruma düzeyine sahip bir merkezde muhafaza etmesidir. Banka veya özel güvenlik firmalarının sağladığı kasalar, gelişmiş kilit sistemleri ile kapsamlı bir savunma imkanı tanımaktadır. Böylece portföydeki altın, gümüş, değerli taş veya önemli belgeler bireylerin kontrolü altında kalırken aynı zamanda fiziksel zarar görme ihtimali de büyük ölçüde azalmaktadır.
Fiziki varlıkların kasalarda tutulması, yatırımcının karşı taraf riskini de minimize etmektedir. Buna göre dijital enstrümanlar ya da sertifikasyon sistemlerinin oluşturduğu riskler, kiralık kasada minimize edilmektedir. Buna göre piyasadaki oynaklık arttığı dönemlerde bile değerli varlıklar fiziksel olarak güvende kalmaktadır.

Öte yandan bankanın batması, etkinliklerinin azaltılması ya da tamamen son bulması durumunda kurum tüm borçları ve alacakları Tasarruf Mevduatları Sigorta Fonu’na devredilirken kasa sahibi tüm işlemlerini TMSF üzerinde yapmaya devam eder. Kasada bulunan değerli eşyalar bu süreçte kasa sahiplerine iade edilir. Yani bankanın batma durumunda dahi kasalar içerisindeki varlıkların aidiyeti muhafaza edilmektedir.
Son olarak kiralık kasaların yatırımcıya sunduğu zihinsel rahatlık da göz ardı edilmemelidir. Fiziki varlıkların ev veya iş yerinde saklanması, sürekli bir hırsızlık ya da hasar endişesi doğururken; profesyonel tesislerde tutulan kasalar, her türlü senaryoda varlığa erişim imkanı olduğunu teyit eder. Bu da dalgalı piyasa koşullarında yatırımcıya yalnızca finansal değil psikolojik olarak da bir güvence sunmaktadır.
Özetle, kiralık kasa ihtiyacı olan bireylerin kişisel ihtiyaçlarını belirlemesi ve maliyet - fayda analizine göre karar vermeleri gerekmektedir.