Bu hafta kripto piyasasında neler oldu? (9 Mart 2024)

Okuma Süresi: 5 Dakika
Bu hafta kripto piyasasında neler oldu? (9 Mart 2024)
Çınar Küçükay
09.03.2024 14:00

Bu hafta yıllar süren bekleyiş sonunda Bitcoin fiyatı tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. İşte sizin için derlediğimiz geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmeleri…

Geçtiğimiz hafta Bitcoin (BTC), 70 bin dolar seviyesine yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine (ATH) ulaştı. 10 Kasım 2021 tarihinde 69 bin dolara ulaştıktan sonra uzun süren bir ayı sezonu yaşanmıştı. Dün itibarıyla bu rekor tazelendi. Öte yandan, altcoin’lerde beklenen büyük yükselişlerin yaşanmaması yatırımcıları düşündürmeye devam ediyor.

Kripto para piyasalarında son hafta beklenenden çok daha fazla hareketliydi. Yaşanan en önemli gelişme Bitcoin fiyatının yeni ATH belirlemesiydi. Bu süreçte Bitcoin'in (BTC) fiyatı, haftalık ölçekte %10’dan fazla yükselirken, Ethereum (ETH) ise haftalık %14’ten fazla fiyat artışı kaydetti.

Haftalık görünümde piyasa değerine göre en büyük 100 varlık arasında en çok yükselen kripto para FLOKI (FLOKI) olurken en çok düşen ise Kaspa (KAS) oldu.

Kaynak: CoinGecko

Bitcoin, Ethereum ve stabilcoin’ler hariç piyasa değeri açısından en büyük 10 kripto para biriminin haftalık performansına bakıldığında, TRX ve LINK haricinde diğer altcoin’lerde fiyat artışı yaşandı. En çok yükselenler arasında SHIB, DOT ve BNB yer aldı.

Kaynak: CoinGecko

Geçtiğimiz haftanın önemli başlıkları

Worldcoin Zorluklarla Karşı Karşıya: İspanya’da Yasaklandı

İspanya'nın Veri Koruma Kurumu (AEPD), biyometrik kimlik projesi Worldcoin'in faaliyetlerini, Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Tüzüğü'ne (GDPR) aykırı olduğu gerekçesiyle üç aya kadar askıya alınmasına karar verdi. Bu karar, inovasyon ile veri gizliliği arasındaki hassas dengenin korunması adına önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Worldcoin, insanların "insan" olduklarını doğrulamak için göz bebeklerini tarayan Orb adlı bir cihaz kullanarak kimlik doğrulama hizmeti sunuyor. Bu hizmet karşılığında kullanıcılara ödül olarak WLD coin veriliyor. Ancak, bu yenilikçi yaklaşım, veri toplama uygulamaları ve olası gizlilik ihlalleri nedeniyle küresel çapta hükümetlerin artan muhalefetiyle karşılaşıyor.

AEPD'nin kararında, Worldcoin'e yönelik iddialar arasında yetersiz bilgi beyanı, reşit olmayanlardan veri toplanması ve onayın geri çekilmesiyle ilgili zorluklar bulunuyor. Bu iddialar, AEPD'yi GDPR kapsamında İspanyol vatandaşlarının veri haklarını korumak adına önleyici bir eylemde bulunmaya itti. Worldcoin, karara itiraz etmek için İspanya'da dava açtığını ve faaliyetlerini geçici olarak durdurduğunu duyurdu.

Bu gelişmeler, biyometrik kimlik projelerinin, yenilikçilik ile sıkı veri koruma normları arasında nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda önemli bir vaka çalışması sunuyor. Ayrıca, düzenleyici otoriteler ile yenilikçi teknoloji girişimleri arasındaki iletişim kanallarının etkinliği hakkında soruları da beraberinde getiriyor. Worldcoin'in bu zorluklara nasıl yanıt vereceği ve uygulamalarını gelişen veri koruma normlarıyla nasıl uyumlu hale getireceği, projenin geleceğini ve biyometrik teknolojiler için düzenleyici çerçevenin şekillenmesini önemli ölçüde etkileyecek.

Sonuç olarak, Worldcoin'in İspanya'daki düzenleyici çatışması, teknolojik ilerlemenin peşinde koşan öncü projelerin karşılaştığı düzenleyici karmaşıklıkları ve veri koruma önceliklerini dengeleme ihtiyacını vurguluyor. Bu çatışma, biyometrik teknolojinin geleceği ve inovasyon ile veri gizliliği arasındaki hassas dengenin küresel sahnede nasıl şekillendirileceği konusunda endüstrilere ve düzenleyicilere önemli dersler sunuyor.

Do Kwon İade Süreci Karmaşıklaşıyor: Kore’ye İade Edilebilir

Terraform Labs'ın kurucu ortağı Do Kwon, kripto para dünyasında yaşanan milyar dolarlık çöküşün ardından yasal bir mücadele ile karşı karşıya. Karadağ'da sahte kimlik belgeleri kullanmaktan hüküm giyen Kwon, cezasını tamamladıktan sonra Güney Kore'ye iade edilecek. Bu karar, Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun süren iade mücadelesinin sonucu olarak belirlendi.

Kwon ve eski Terra yöneticisi Han Chang-joon, geçtiğimiz yıl Karadağ'da sahte belgelerle seyahat etmeye çalışırken yakalandı. Chang-joon, Şubat ayında Güney Kore'ye iade edilmişti. Kwon'un avukatı Goran Rodic, Kwon'un 23 Mart'ta cezasını tamamlayacağını ve ardından iade edileceğini açıkladı.

Kwon'un iadesi, hem Güney Kore hem de ABD tarafından talep edilmişti. Güney Kore'de Kwon, 2022 Mayıs'ında çöken milyar dolarlık kripto girişimi nedeniyle cezai suçlamalarla karşı karşıya. ABD'de ise Kwon, menkul kıymetler dolandırıcılığı suçlaması ile yargılanacak.

Terra-Luna çöküşünden etkilenen Güney Koreli yatırımcılar, Kwon'un ABD'ye değil, Güney Kore'ye iade edilmesini tercih ettiğini belirtti. Yatırımcılar, Güney Kore'deki yasal işlemlerin kripto para suçları için yeterince sert olmayabileceği endişesini dile getirdi. ABD'de finansal suçlar için daha uzun hapis cezaları mümkünken, Güney Kore'de en fazla 40 yıl hapis cezası verilebiliyor.

Bu arada, Güney Kore Adalet Bakanı Park Sung-jae, Karadağ'ın Kwon'u iade etmesini beklediklerini açıkladı. Karadağ Yüksek Mahkemesi'nin, Kwon'un ABD'ye değil, Güney Kore'ye iade edilmesine karar verdiği bildirildi. Kwon ve Terraform Labs, 2022 Mayıs'ında TerraUSD ve Luna kripto para birimlerinin çöküşü nedeniyle büyük kayıplara yol açtığı için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından dava edilmişti.

Kwon'un Güney Kore'ye iadesi, hem yatırımcılar hem de yasal otoriteler için önemli bir adım olarak görülüyor. Bu süreç, ulusal yargı alanlarının kripto para ile ilgili suçları nasıl ele aldığına dair karmaşık bir durumu ortaya koyuyor. Kwon'un iadesi ve sonraki yasal süreçler, kripto para dünyasında daha geniş yankılar uyandıracak ve benzer durumlar için bir öncül teşkil edebilir.

Binance, Nijerya’dan Çekiliyor: Önemli Bir Detay Var

Binance, Nijerya'da Naira ile ilgili tüm işlemlerini durdurduğunu duyurdu. Bu karar, Nijerya hükümeti ile yaşanan uzun süreli yasal mücadelenin bir sonucu olarak geldi. Hükümet, Binance'in döviz kuru üzerinde manipülasyon yapmakla suçladı. Bu gelişme, özellikle genç nüfus olmak üzere birçok Nijeryalı için endişe kaynağı oldu. Nijerya'daki bu durum, devletlerin büyük teknoloji ve finans şirketleriyle olan ilişkilerinde dikkatli olması gerektiğini gösteren bir örnek teşkil ediyor.

Bu olay her ne kadar küresel çapta bir etki yaratmasa da arka planda önemli bir detay barındırıyor. Yani, devletlerin, özellikle de küresel ekonominin önemli aktörleri olan büyük şirketlere yönelik politika ve düzenlemelerinde dengeli bir yaklaşım benimsemesi oldukça önemli bir hal alıyor. Devlet müdahaleleri, ulusal çıkarları korumak ve ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla gereklidir. Ancak, bu müdahaleler aynı zamanda, söz konusu şirketlerin ülke ekonomisine olan katkılarını da göz önünde bulundurmalıdır. Aşırı düzenlemeler veya ani müdahaleler, şirketlerin faaliyetlerini kısıtlayabilir veya onları ülkede iş yapmaktan vazgeçirebilir, bu da ekonomiye olumsuz yansıyabilir.

REKLAMI KAPAT X