Cumhuriyet tarihinin enflasyon karnesi

Okuma Süresi: 3 Dakika
Cumhuriyet tarihinin enflasyon karnesi
Hamit Alp Ünlü
07.03.2024 17:43

Türkiye’nin kurulduğu yıldan bu yana enflasyon macerası dikkat çekici bir boyuta ulaşmıştır. İşte yıllara göre Cumhuriyet tarihinin enflasyon karnesi..

Enflasyon, mal veya hizmetlerin fiyatlarındaki belli bir dönemde  görülen artışı ifade eder. Enflasyonun hesaplandığı endeksler ise iktisatçı Mahfi Eğilmez’in tanımıyla malların veya hizmetlerin tüketici ya da üretici bütçelerindeki alan kullanım ağırlıklarına göre dâhil edildiği bir sepetin değerinde farklı aylarda görülen değişim ile ölçülür. Üretici fiyat endeksi (ÜFE) ve tüketici fiyat endeksi (TÜFE) hesaplamaları da buradan gelmektedir.

Buna göre 1965 - 2024 arası dönem incelendiğinde TÜFE’nin yalnızca 17 sene tek hanelerde açıklandığı 42 sene ise çift hanelerde kaldığı görülmüştür.

Yıllara daha yakın bir çerçeveden bakıldığında ise ortaya şöyle bir tablo çıkmaktadır:

1923 - 1950 dönemi

Emisyon hacminin yani tedavüldeki banknotların Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri fazla olması sebebiyle ve sonrasında da Büyük Buhran’ın etkileriyle Cumhuriyetin ilk yıllarında Türk lirasının değerinde düşüş yaşanmıştır. 1930 yılında Merkez Bankasının kurulması ve Türk lirasının değerini koruyacak adımların atılması ile Türk lirası yeniden değerlenmiştir.

1950’li yıllar

1950 yılı 10 sene sürecek Demokrat Parti (DP) iktidarının başladığı yıldır. DP, devlet temelli ekonomi politikasından uzaklaşarak liberal bir ekonomi politikasına yönelmiştir. Bu dönemde ithalat ve ihracat büyük ölçüde serbest bırakılırken Marshall yardımları ve ABD’den alınan kredilerle kalkınma hedeflenmiştir. Ancak, maliye politikası birkaç sene içerisinde kalıcı enflasyona dönüşmüş ve bunun önüne geçmek adına 1958 yılında ithalat mallarına sınırlama getirilmiştir.

1960’lı yıllar

1960 darbesinin ardından ise yeni bir Anayasa hazırlama çalışmalarının yanında devlet destekli ve planlı ekonomi politikalarına da geri dönülmüştür. 1963 yılından itibaren gerçekleştirilen kalkınma planı ise enflasyonun düşmesine yardımcı olmuştur. 1965 sonrasında TÜFE tek hanede kalırken görülen en yüksek seviye ise yüzde 8,3 olarak kayıtlara geçmiştir.

1970’li yıllar

70’li yıllara da ekonomik istikrarı yeniden sağlama çabası damga vurmuş fakat bu çabalar başarılı olamamıştır. 1970 yılında gerçekleşen devalüasyonu takiben 70’li yıllarda devam eden siyasi istikrarsızlık da ekonomiyi olumsuz yönde etkilemiştir. 1970 yılında yüzde 8,1 seviyesinde olan TÜFE, 70’li yılların devamında hep çift hanelerde kalmış ve 1979 yılında yüzde 56,8 seviyesine dek yükselmiştir.

1980’li yıllar

1980 yılında esnek döviz kuru ve liberal ekonomi politikalarına geçiş ve devalüasyon ile birlikte Türk lirasına değer kaybı yaşanırken 1980 yılında TÜFE yüzde 115,6 seviyesine dek yükselmiştir. Sonrasında uygulanan ekonomi politikaları ile enflasyon yüzde 22 seviyesine dek çekilse de yine yüzde 75 seviyesine ulaşmıştır. 

1990’lı yıllar

1994 yılına gelindiğinde ise Cumhuriyet tarihinin en büyük kamu ve cari açığı yaşanmıştır. Faizler yüzde 400’lere dek yükseltilirken yeniden devalüasyon bu yıllara damga vurmuştur. 90’lı yılların başında yüzde 60-75 bandından seyreden TÜFE ise 1994 yılında yüzde 125 seviyesine dek çıkmıştır. Sonrasında yüzde 75-80 bandına düşen TÜFE, 1997 yılında yeniden yüzde 99 seviyesine yükselmesinin ardından yüzde 70’in hemen altına dek gerilemiştir.

2000’li yıllar

2001 ekonomik krizi ve 11 Eylül olayları ile hem iç hem de dış piyasalarda zorlu başlayan 2000’li yıllar ABD'nin Irak ve Afganistan müdahaleleri ile aynı zorlukta devam etmiştir fakat Kemal Derviş önderliğinde hazırlanan ve uygulamaya konulan "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" sayesinde TÜFE birkaç sene içerisinde kontrol altına alınabilmiştir. 2008 yılına dek tek hanelerde giden TÜFE, 2008 ve 2011 yıllarında ise yüzde 10 seviyesinin biraz üzerine çıkmıştır. Sonrasında bir süre yüzde 8’lerde seyreden TÜFE, 2017 yılında yüzde 12, 2018 yılında ise yüzde 20 seviyesini görmüştür.

2021 yılını yüzde 36 ile kapatan TÜFE, 2022 yılında yüzde 64,27 olurken 2023 yılında izlenen faiz politikasına karşın yılı 64,77 seviyesinden kapatmıştır. 2024 yılının sonuna ilişkin TCMB’nin TÜFE hedefi ise yüzde 36 olarak açıklanmıştı.

İLGİLİ HABER Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı TCMB Başkanı Fatih Karahan, göreve atanmasının ardından ilk kez basın karşısına çıkarak yıl sonuna ilişkin enflasyon tahminini açıkladı.
**Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
REKLAMI KAPAT X